-
1 grev yapmak
v. strike, go on strike, go out, walk out, strike work, be on strike, be out -
2 grev yapmak
to strike, to go on strike -
3 grev
grev Streik m;grev gözcüsü Streikposten m;grev kırıcı Streikbrecher m;greve girmek in den Streik treten;grev hakkı Streikrecht n;greve gitmek einen Streik beschließen;grev ilan etmek einen Streik ausrufen;grev kırıcılığı Niederwerfung f des Streiks;grev yapmak streiken;açlık grevi Hungerstreik m;genel grev Generalstreik m;açlık grevi Hungerstreik m;işi yavaşlatma grevi Bummelstreik m;oturma grevi Sitzstreik m -
4 grev
-
5 grev
забасто́вка (ж) ста́чка (ж)* * *забасто́вка, ста́чкаaçlık grevi yapmak — объяви́ть голодо́вку
genel grev — всео́бщая забасто́вка
oturma grevi — сидя́чая забасто́вка
greve girmek — нача́ть забасто́вку
grev yapmak — бастова́ть
-
6 grev
strike (of workers). -i bozmak to break the strike. -e gitmek to go on strike. - gözcüsü (strike) picket. - kırıcılığı strike-breaking. - yapmak (for workers) to strike. -
7 grev gözcülüğü yapmak
v. picket -
8 grev gözcülüğü yapmak
to picket
См. также в других словарях:
grev yapmak — işi bırakmak … Çağatay Osmanlı Sözlük
grev — is., Fr. grève İş bırakımı Başka bir gidişinde Cenova da dok işçileri grevdeydi. N. Cumalı Birleşik Sözler grev gözcüsü grev kırıcı grev kırıcılığı genel grev açlık grevi … Çağatay Osmanlı Sözlük
genel — sf. 1) Bir şeye veya bir kimseye özgü olmayıp onun bütün benzerlerini içine alan, umumi Genel seçim. Genel tarih. 2) Ayrıntıları göz önüne alınmayarak bütünü bakımından ele alınan Genel bir sıralama yapmak gerekirse denebilir ki dünyada en iyisi… … Çağatay Osmanlı Sözlük